Klasik koşullanma kuramı, İvan Pavlov isimli Rus fizyolog tarafından ortaya atılmıştır. Diğer ismi tepkisel koşullanma olan bu kuramla 1904 yılında Nobel ödülüne layık görülmüştür. Bu kuram otonom sinir sistemi üzerindeki kontrol dışı ve otomatik davranışların şekillendirilmesinde kullanılır.
Doğal bir uyarıcı tarafından uyarılan bir tepkinin, nötr bir uyarıcı tarafından da uyarılır hale gelmesidir (Morris, 2002).
İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyetler Birliği tepkisel koşullanmayı aktif olarak kullanmıştır. Aç bırakılan köpekler tankların altında yemek bulmaya koşullandırılmıştır. Koşullanan bu köpekler savaş sırasında üzerlerine bomba bağlanarak serbest bırakılmış ve Alman tanklarına büyük zarar vermişlerdir.
Temel olarak 3 aşamada gerçekleşir. Köpek ve zil örneğiyle konuya değinelim.
Not: Korku koşullanmalarında tekrara gerek yoktur. Köpek çocuk için nötr uyarıcıdır. Bir gün çocuk köpek saldırısına uğrarsa (koşulsuz tepki olan) korkacaktır. Çocuğun o günden sonra her köpek görüşünde korkması korku koşullanmasına örnek oluşturur. Dikkat etmeniz gereken tek seferde çocuğun korku tepkisinin koşullu hale gelmesidir.
Organizmanın tepki verdiği uyarıcıya benzerleri arasında ayırt edememesi benzerlikleri tepkide bulunmamasıdır.
Organizmanın tepki verdiği uyarıcılar arasında farklılık tanıması, farklı tepki de bulunmasıdır.
Örnek:
Çocuğun sadece kanatlı hava araçlarından korkması ayırt etmedir.
Organizmanın bir koşullu uyarıcı şartlandıktan sonra genelleme özelliği olmayan ikinci ya da üçüncü bir uyarıcıya şartlandırılması ve bu uyarıcının da aynı tepkiyi ortaya çıkartması dereceli koşullanmadır.
Örnek:
Salıncaktan düştüğü için salıncaktan korkan bir çocuğun, salıncak, hamak, beşik gibi sallanan uyarıcılardan da korkması uyarıcı genellemesi olarak adlandırılır. Önce salıncaktan sonra salıncağın olduğu parktan korkması üst düzey koşullanma olarak adlandırılır.
Organizmanın iki ya da daha fazla genelleme özelliği olmayan uyarıcılara aynı anda koşullanması olayına birleşik koşullanma denir.
Örnek: Disiplin kurulundan ceza alan bir çocuk hem kurulu başkanından hem bulunduğu odadan hem de ceza bildirilirken elinde salladığı kalemden nefret etmesi örnek olarak gösterilir.
Genelleme özelliği olmayan 2 nötr uyarıcı ile geçirilen bir ön yaşantının ardından bu uyarıcılardan herhangi birinin koşulsuz uyarıcı ile eşleşmesi sonucu olayla ilgisi olmayan diğer nötr uyarıcının da aynı tepkiyi uyandırmasıdır.
Örnek: Ali ve Veli öğretmen devamlı birlikte gezmektedir. Okul bahçesinde yaşanan bir olay sonucunda nöbetçi öğretmen olan Ali Bey öğrencisine kızmıştır. Veli Bey ortamda olmamasına rağmen öğrencinin Veli Bey’den de korkmaya başlaması duyusal ön koşullanma örnek gösterilebilir.
Organizmanın tepki verdiği iki koşullu uyarıcı aynı anda verildiğinde birinin diğerini baskılaması olayına gölgeleme adı verilir.
Örnekler:
a. Denize düşen yılana sarılır atasözü bu durum için örnek gösterilebilir.
b. Yükseklik korkusu bulunan hırsız, polise yakalanacağını anlayınca çatıdan kaçmaya çalışması örnek olarak gösterilebilir.
Organizma bir koşullu uyarıcıya şartlandıktan sonra, her türlü yol denenir ve ikinci bir şartlandırılma gerçekleşmezse, üst düzey koşullanma gerçekleşmiyorsa, birinci uyarıcı diğerlerini engelliyor demektir.
Örnek:
a. Microsoft, Windows Mobile İşletim sistemini kullanan telefonlar piyasaya sürmüş fakat halk Android ve İOS’un kullanımına alıştığı için bu proje hüsrana uğramıştır. Android ve İOS kullanım açısından Windows Mobile’ı engellemiş ve iyi bir kullanıcı deneyimi sunmamıştır.
b. Arama motorunda her arama yaptığında Google’ı kullanan Ayşe, Yandex’le aynı işi yapmasına rağmen aynı hazzı yaşamamaktadır. Aradığını bulduğu hissine sahip olmuyorsa engelleme yapıldığını gösterir.
Koşullu uyarıcı, koşulsuz uyarıcı olmadan tek başına verilmeye devam ederse başlangıçtaki tepki miktarında bir artış gözlemlenir. Bu tepki azalarak ortadan kalkacaktır.Tepkinin ortadan kalkmasına sönme denir.
Örnek:
Organizmaya zil sesinden sonra et verilmezse davranışta sönme gerçekleşir.
Sönmeye uğramış bir davranışın belirgin bir neden olmaksızın bir süre sonra tekrar ortaya çıkmasıdır.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta ise kendiliğinden geri gelmiş bir davranış, hiçbir zaman ilk günkü etkisine ulaşamaz.
Örnek:
İlk zamanlarda tıraş makinesi sesinden korkan çocuk, belli bir süre sonra duruma uyum sağlamış sonrasında ise kuaför salonuna gittiğinde korku hissini yeniden yaşamıştır. Bu durum kendiliğinden gelme kavramı ile ilişkilendirilebilir.
Örnek:
Hastaneye her girdiğinde midesi bulanan bir kişi, tedavi görerek hastahane kokusuna alışmış bir kaç sene sonra hastaneye gittiğinde benzer bir rahatsızlıkla karşılaşmıştır. Bu durumda kendiliğinden geri gelme olarak adlandırılır.
Bu koşullanma türünde zaman geçici koşullu uyarıcı yerine geçer. Organizmaya belli zaman aralıklarında koşulsuz uyarıcı verilirse o zaman aralıkları geldiğinde kendi kendine tepki vermeye başlar.
Örnek:
Eski çalıştığı şirkette iki saatte bir mola veren bir işçi, yeni çalıştığı şirkette ise 3 saatte bir mola vermektedir. İlk günlerde 2 saat dolunca mola hissine kapılması geçici koşullanmaya örnektir.
Koşullu uyarıcı ile koşulsuz uyarıcı arasına zaman girmeden yapılan koşullanma türüdür.
Örnek:
a. Annesi 1 yaşındaki Ceren’in uyuması için her seferinde pembe battaniyesini üstüne örtmüştür. Ceren uyku saati olmasa da pembe battaniyesini görünce uyumak istemiştir.
b. Köpeğe zil sesi verilir ardından et verilir. Bu davranış tekrarı sonucunda zilin ardından salya tepkisi oluşturulur. Bu şekilde koşullanma biçimine izli koşullanmaya örnek verilir.
Nötr uyarıcı ile koşulsuz uyarıcının aynı anda verildiği durumdur.
Not: Diğer koşullanma türleriyle karşılaştırıldığında etkisi çok azdır.
Örnek: Işık ve etin aynı anda verildiği koşullanma türüdür.
Girişilen birçok çabanın ardından organizmanın çaba sarf etmeyi bırakmasıdır. Organizma sonucu değiştiremeyeceğini inanmaktadır.
Örnekler:
a. Büyük bir akvaryum camdan bir plaka ile ikiye bölünmüştür. Bir bölüme aç köpek balığı konuren diğer bölüme de yem olabilecek küçük balıklar konulmuştur. Köpek balığı her seferinde balıkları yemeye çalışmış fakat cam engelini geçememiştir. Bunun üzerine köpekbalığı cam plaka kaldırılsa dahi deneme girişiminde bulunmamıştır. Bu durum öğrenilmiş çaresizliğe örnek gösterilir.
b. Eğitim fakültesini bitiren Ayşe bir kaç kez girdiği Kamu Personeli Seçme Sınavında başarısız olunca hiçbir zaman atanamayacağım demesi ve çalışmayı bırakması öğrenilmiş çaresizliğe örnektir. (Benzeri KPSS’de çıktı.)
Söz konusu olumlu ya da olumsuz düşüncenin organizmanın beklediği yönde sonuçlanmasıdır.
Örnekler:
a. Öğrencinin final sınavından kaldığında arkadaşlarına ben zaten kalacağımı biliyordum demesi örnek verilebilir.
b. Çok güldük başımıza bir şey gelecek denilmesi de bu düşüncenin ürünlerdir.
Aralarında mantıklı bir bağ olmaksızın, tesadüfen yan yana gelen olumlu ya da olumsuz bir duruma yorulan uyarıcılardır.
Örnek: Elden ele bıçak alındığı zaman kavga çıkacağına inanılması
a. Olumsuz tat koşullanması: Tüketilen bir gıda maddesi aradan 3-5 saat geçmiş olmasına rağmen organizmada fizyolojik bir anormallik ortaya çıkıyorsa bu durum besin maddesi ile ilişkilendirilir. Kişi, bu gıdadan uzak durmaya başlaması olumsuz tat koşullanması olarak adlandırılır.
b. Olumlu ya da olumsuz önyargıların tüm senaryoya uygulanması
Organizmanın herhangi bir durumla ilgili ilk izlenimi tüm şemayı etkisi altına alabilir.
Örnek: Okula ilk gittiği gün sevecen bir öğretmenle karşılaşan bir çocuk tüm eğitim ile ilgili unsurlara pozitif tutum geliştirmesi de garcia etkisi olarak adlandırılır.
Okumanıza kaçma ve kaçınma koşullanmaları arasındaki farkları inceleyerek devam edebilirsiniz.
Pekiştirme türleri, istendik davranışların tekrarını kolaylaştıran uyarıcı faaliyetlerin tümüne denilmektedir. Bu faaliyetler organizmanın içinden veya dışından gelişebilir. Sıklıkla öğrenme psikolojisi dersinde […]
Öğrenme malzemesi ile ilgili faktörler (çağrışımsal anlam, algısal ayırtedilebilirlik, kavramsal gruplama, telaffuz edilebilirlik) öğrenmeyi etkileyen faktörler arasında yer alır. Öğrenmeyi etkileyen […]
Öğrenme davranışını etkileyen faktörler; öğrenenden, öğrenme malzemesinden, öğrenme yönteminden, öğretenden ya da öğretilen yerden kaynaklı olmak üzere değişiklik göstermektedir. Bu yazımızda öğrenen ile ilgili faktörleri ele alacağız
Bu yazımızda öğrenme psikolojisi dersinin bilgiyi işleme kuramında yer alan uzun süreli bellek ve çeşitlerini incelemeye çalışacağız. Kuram temsilcileri Gagne ve […]
Crespi etkisi, Leo S. Crespi tarafından ortaya atılmış bu kavramda sıçanların kazanacakları ödül miktarı arttırdıkça daha hızlı hareket ettikleri gözlenmiştir. Crespi […]
Harmanlanmış öğrenme modeli ya da harmanlanmış eğitimi, geleneksel sınıf içi eğitimin teknolojik araç-gereçlerle geliştirilerek zengin öğretim hizmetleri hazırlamak olarak ifade edilebilir. […]
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.